18 Eylül 2017 Pazartesi

Contemporary Istanbul 14 – 17 Eylül 2017

Bu yıl 12.’si düzenlenen Çağdaş Sanat Fuarı’na 42’si yabancı toplam 73 Galeri katıldı. Lütfi Kırdar Kongre Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi zemin kat alanlarında düzenlenen fuar, dört gün boyunca İstanbullu sanatseverler tarafından büyük bir ilgi gördü. Fuara gelen ziyaretçilerin çoğunluğunu eğitimli ve genç sanatseverler oluşturdu. Girişlerin ücretli olması & yüksek olması öğrenciler ve maddi düzeyi düşük olan sanatseverler için biraz hayal kırıklığı yaşattı.

Dustin Yellin

Sanat akımlarının kurucusu olarak bilinen ve tasarladıkları eserler ile çağın ilerisini yaşayan ünlü sanatçılara ait eserlerin birçoğunu bu fuar içerisinde görmek mümkün oldu. Picasso’dan Jon Miro’ya, Banksy’den Do Ho Suh’a, Anish Kapoor’dan Françoise Nielly’e kadar birçok yabancı sanatçının eserlerini inceleme fırsatı yakaladık. Sergiyi gezerken biranda bir Picasso ya da Jon Miro eseri ile karşılaşan ziyaretçiler “vaay bu sergide Miro’da mı varmış & Picasso’da mı varmış…” heyecanı yaşıyor ve eserler ve ziyaretçiler ile hınca hınç dolu olan fuar alanındaki yorgunluğunu kısa süreli de olsa unutuveriyor. Yurtdışından gelen galericilerin çoğunluğu Londra civarından gelmişlerdi ve günümüzde popülaritesi oldukça yüksek olan sanatçıları temsil ediyorlardı. Bununla birlikte sergileme düzenleri de oldukça dikkat çekiciydi. Sergiledikleri eserlerin ne kadar değerli olduklarını bilen bir farkındalık ile panolara asmışlar ve etiketlerini de yine pano üzerine eserlerin sağ alt köşelerine sıradan bir kalem ile elle yazmışlar. Etiketler; performans sanatçısının ziyaretçilere sunduğu bir eser gibi duruyordu. Ülkemiz galericilerinin temsil ettikleri sanatçıların çoğunluğu ise televizyon ekranlarında her zaman görmeye alıştığımız sanatçılardan oluşturulmuştu ve eserleri diğer sanatçılara kıyasla ziyaretçileri pek fazla etkilemiyordu. Emre YUSUFİ’nin eserleri bu kategorinin dışında tutulabilir. Tabii ilerleyen tarihlerde sürekli olarak eserlerinin benzerlerini üreterek kendisini tekrarlamazsa… Ziyaretçilerin ilgisi daha çok farklı tasarımda ve farklı materyalde tasarlanan eserler üzerindeydi. Genel anlamda dekoratif olarak tanımlanabilecek üç boyutlu, büyük, renkli ve parlak eserler diğerlerine nazaran daha fazla ilgi gördü. Yorgunluktan Galerilerin ve sanat eserlerinin fazlalığından dolayı hiç kimse eserlerin sergilenme yöntemleri ile ilgili bir gözleme gidememiştir ya da başta düşündüyse bile sonlara doğru bu fikirden uzaklaşmıştır. Sergide gözden kaçırdığım bir eser var mıdır? düşüncesi ile aynı koridordan tekrar tekrar geçen ziyaretçiler, fuarın keyifli bir deneyim yaşattığı sonucunu vermekteydi. Sergiyi gezerken yorulan ziyaretçilerin arada bir mola verme imkânı bulabilmesi ve zemine serilen yumuşak yapay çimenlere oturabilmesi de güzel bir hizmet diyebilirim. Ayrıca koleksiyonerlerin satın almak istedikleri eserleri yurt dışına gitme zahmetinden kurtularak bu fuar içerisinde bir arada bulabilmeleri de kendileri açısından ayrı bir kolaylık sayılabilir. Koleksiyonlarına katmak istedikleri eserleri ellerinden kaçırmamak için ilk günden fuarın kapısında beliren koleksiyonerlerin, galeri sahipleri ile iletişime geçmeye çalışmaları bizlerin sanata destek veren kişilerin varlığına tanık olmamızı sağlıyor ve sanat piyasasının devamlılığı hakkında zihinlerde olumlu bir fikir oluşturuyor.



Françoise Nielly

Genç ziyaretçiler ise sanat eserlerinin yanında durup selfie çekiyorlar ve dokunmamaları gereken eserlere umursamazca dokunarak ve yaklaşarak nasıl yapıldıklarını anlamaya çalışıyorlardı. Bu duruma karşın bir anda kendilerini büyük bir kalabalık ve kargaşa içerisinde bulan yabancı Galericilerde yorgunluk ve bitkinlik kendini gösteriyordu. Bu yorgunluk büyük ihtimalle eserler hakkında bilgi paylaşımında bulunmaktan ziyade ziyaretçilere sürekli olarak eserlere dokunmamaları ve yaklaşmamaları konusunda uyarılar yapmak zorunda olduklarından kaynaklanıyordu. Ne yazık ki Türk insanının doğasında “dokunmanın” ne kadar büyük öneme sahip olduğu ve bu davranışlarını kıramayacaklarını fuar alanında deneyimleyerek öğrendiler J

Nemo Jantzeen

Hiç yorum yok: